Senden uzak yaşayan kimsenin -velev ki sultân olsun- yaşayışı, cürm-i mahzdan ibârettir. Senin kapındaki sâillerin kazançlarına nisbeten, husrevlerin sermâyesi bütün hüsrândır.
Paylaştığımız metin, Tahiru’l-Mevlevi‘nin Levâmi’ Tercümesi kitabından alınmıştır. Tahiru’l-Mevlevi, kitabın önsözünde Levâmi’i Türkçe’ye çevirme sebebini şöyle ifâde eder: “İbn-i Fârid ve Molla Cami gibi iki ârif-i ekberin yâdigâr-ı nazm u şerhi ve isti’dâtta misilli bir üstâd-ı irfânperverin eser-i tab’ u neşri olan Levâmi’i Türkçe’ye nakletmek için vicdânî bir arzu duydum“
Tahir’ul-Mevlevi’ye hürmet etmekle birlikte neden bu kadar çok tercüme yaptığını anlamıyorum. Levâmi’yi çevirmeyi bir sorumluluk olarak gördüğünü söylemiş ama acaba tercümesini okuyan toplam beş kişi olmuş mudur? Onun yerine kaliteli öğrenciler yetiştirseydi belki bugün tasavvuf görünümlü zırvalara bu kadar maruz kalmazdık.
İslam medeniyetinde tercüme, sadeleştirme, şerh, şerhe şerh gibi faaliyetlerin artmasıyla orjinal eserlerin sonunun gelmesi arasında bir ilişki olduğunu kesin. Kendilerince faydalı bir iş yapıyorlar, halbuki açıklamalar çoğu zaman eserlerin kendisine perde oluyor.
Bugün Üzeyir Aslan’ın hazırladığı Nay-name’yi inceliyordum. Mesnevi’nin ilk iki beytine Molla Câmi 115 beyitlik bir şerh yapmış, Hoca Neş’et, Molla Cami’nin şerhini Türkçe’ye tercüme edip şerh etmiş, Üzeyir Aslan da bunu sadeleştirmiş. Diğerlerini geçtim, en başta -hayranı olmakla birlikte- Molla Câmi’nin mükaşefeye dair bu iki beyti böyle şerh etmesini en şaşırtıcı buluyorum. Belki de kendisi için nazmederek tefekkür etmek için yaptı.
bu yazmaya nasıl ulaşabilirim? yardımcı olursanız sevinirim
İletişim adresimiz olan farscaa@gmail.com adresine mail gönderirseniz yardımcı oluruz.
arkadaşlar bana ömer hayyam farsça kitabı gerek kim yardım edebilir yaw
antalyada ve adana da bulamadım yın aaaaaaaltısına kadar almam lazım tşkler
arkadaşlar, bu dörtlüğün farsça okunuşunu bilen varsa benim email adresime gönderirse çok memnun olurum. (sayimilyas@hotmail.com)